
“Çanakkale’de Savaşın İzlerini Su Altında Keşfedin”
Çanakkale'nin tarihî dalış noktaları keşfedilmeyi bekliyor! Derin suların altında gizlenen sırları keşfetmek için hazır mısınız?
Çanakkale, sadece kara savaşlarının değil, aynı zamanda zengin deniz geçmişinin de izlerini taşıyor. Denizaltı savaşları, batık gemiler ve tarihi olayların yaşandığı noktalar, dalış severler için büyüleyici bir keşif alanı sunuyor.
ÇANAKKALE DALIŞ NOKTALARI
1.SS MİLO
SS Milo, 74 x 9 metre boyutlarındaki buharlı bir yolcu gemisi olup 1865 yılında inşa edilmiştir. İngiliz Donanma Bakanlığı tarafından 1. Dünya Savaşı sırasında kullanılmıştır. Anzak Koyu’nda malzeme nakliyatı için görev yaparken beton doldurularak sabit hale getirilmiş ve sahilin aydınlatılmasına yardımcı olmak için jeneratör ve projektörler eklenmiştir. Savaş sonunda batırılan gemi, 5 ila 7 metre derinlikte bulunmaktadır ve büyük ölçüde tahrip olmuş olsa da formunu korumaktadır.
2.MASSENA VE SAGHALİEN BATIKLARI
Fransız Devrimi’nin önemli mareşallerinden Andrea Massena’nın adını taşıyan bu gemi, 1894-1898 yılları arasında inşa edildi. Ancak tasarım sorunları nedeniyle isabetli atışlar yapamadığı bilinen Massena, son olarak Çanakkale’nin müttefikler tarafından boşaltılması sırasında gemilerin güvenli bir şekilde kıyıya yanaşmasını sağlamak amacıyla 9 Kasım 1915’te dalgakıran olarak kullanıldı. Günümüzde Ertuğrul Koyu’nda 5-7 metre derinlikte yatan Massena, üst yapısını kaybetmiş olsa da formunu korumaktadır. İnşa yılı 1880 olan gemi, Senegal Sınıfı Yolcu Gemisi tipindedir ve 130,8*12,1 metre boyutlarındadır. 10 Aralık 1915’te battığı bilinen Massena’nın o dönemki komutanı ise belirsizdir. Tonajı 4050 groston olarak belirlenmiştir.
3.MARİA DELLE VİTTORİE AND VİNCONZE FLORİO BATIKLARI
Trablusgarp Savaşı’nda İtalyan ordusunun taşınması görevini üstlenen buharlı kargo ve yolcu gemisi, 1915’te İngiliz Admiralti’si tarafından Gelibolu’ya satın alındı. İngiltere adına Gelibolu’da görev yaptı. Alexander Stephen & Sons Ltd. tarafından Govan’da üretilen ve 2817 groston ağırlığındaki bu gemi, Tekke Burnu’nda yüzer iskele olarak batırıldı. İnşa yılı 1882 olan gemi, Cape Tekke’de battı. Diğer bir batık kalıntısı olan Maria Delle Vittorie yolcu gemisi hakkında ise bilgiye ulaşılamamıştır. Araştırmalar devam etmektedir. Gemilerin batırıldığı yerler, Ertuğrul Koyu’ndaki korunaklı liman oluşturabilmek için seçilmiş olabilir. Aynı adı taşıyan kilisede ise Osmanlı ordusundan elde edilen ganimetler sergilenmektedir.
4.TUZLA KOYU
Çarpıcı bir geçmişe sahip olan Tuzla Vapuru, Çanakkale Cephesi’nde yaralıları, cephane ve erzakı taşıyan bir gemiydi. Eski adı Worthing Belle olan gemi, 1913’te Şirket-i Hayriyeye tarafından satın alınarak Tuzla adını aldı. 65*5 metre ölçülerinde ve 193 ton ağırlığındaki bu gemi, Çanakkale’nin temel ikmal üssü olan Akbaş Limanı’nda aktif görev aldı.Çanakkale Cephesi’ndeki muharebelerde, Akbaş Limanı önemli bir konumdaydı. Burası, Marmara’dan gelen gemilerin karşılandığı ve cephane ile erzakın cepheye nakledildiği bir üst idi. Tuzla Vapuru da bu limanda aktif görev aldı. Ancak 30 Ağustos 1915’te, savaşın şiddeti ve stratejik önemi nedeniyle torpillenerek batırıldı. Bu olay, Çanakkale Savaşı’nın dramatik anlarından biriydi ve Tuzla Vapuru’nun hikayesi tarihin derinliklerinde yerini aldı.
5.HMS LOUİS
Suvla Koyu’nun kuzeyinde 13 metre derinlikte bulunan ve Çanakkale Savaşı sırasında zarar gören bir batık gemisi. Kurtarma çalışmaları sırasında parçalanan ve kuma oturan gemi, o dönemki stratejik önemiyle dikkat çekiyor.Suvla Koyu’nun kuzeyinde, 13 metre derinlikte bulunan batık, Çanakkale Savaşı sırasında önemli bir rol oynamıştır. 30 Ekim 1915’te römorkörle çarpışarak hasar gören gemi, kurtarma çalışmaları sırasında parçalanmış ve kuma oturmuştur. Kurtarma çalışmaları sadece gece gerçekleştirilmiş ve gemi, çevresindeki kayalık yapı ile uyumlu bir şekilde boyanarak düşmanların hedef almasının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Geminin 82 metre boyunun 45 metresi kumun üzerinde kalmış, kalan kısmı ise kumun altında yer almaktadır. Batığın içerisindeki 4 adet Yarrov tipi kazan, dalgıçlar için önemli bir keşiftir ve iyi durumdadır.
6. ARIBURNU LAYTER
Mule Barge” olarak bilinen layter gemileri, sahil arasında malzeme ve hayvan nakli için kullanılmıştır. 1915 Aralık’ında Arıburnu’ndan gerçekleşen çekilme sırasında, araç gereç, mühimmat ve levazım malzemelerinin yanlarında götürülemeyeceği düşünülerek, birçok layter gemisi batırılmıştır.”Layter gemileri veya diğer adıyla ‘Mule Barge’, sahil arasında malzeme ve hayvan nakli için önemli bir role sahipti. 11,50 x 3,5 metre ölçülerinde olan bu gemiler, kıyıya ulaşımı kolaylaştırmak için önlü kapaklı olarak tasarlanmıştır. 1915 Aralık ayında, Arıburnu’ndan gerçekleşen çekilme sırasında, müttefikler yanlarında götüremeyecekleri araç gereç, mühimmat ve levazım malzemelerini imha etmiş veya batırmıştır. Bu dönemde Arıburnu’nda bulunan layter gemilerinin de çekilme esnasında batırıldığı düşünülmektedir.”
7.H.M.S MAJESTİK BATIĞI
Majestic, İngiltere’nin güney kıyılarını koruyan kanal filosunun sancak gemisi olarak hizmet veren Majestic, Çanakkale Boğazı’nda önemli bir rol oynadı. Winston Churchill’in yaşlı olduğu iddiasına rağmen, gemi 1915’te boğazdaki operasyonlara katıldı. Ancak, 27 Mayıs 1915’te Alman denizaltısı U-21 tarafından torpillenerek batırıldı. Geminin batışı, Çanakkale Savaşı’nın denizdeki dönüm noktalarından biri oldu. Majestic’in batışı, savaşın nasıl bir dönüş yaptığını ve deniz gücünün kara savaşı kadar belirleyici olmadığını gösterdi.Majestic, 18-23 metre derinlikte, yıllar içinde gemi toplarını kaybetmiş olsa da büyük oranda formunu koruyarak Hellasburnu’nda dinlenmektedir. Ian Hamilton’ın tanıklığı, geminin nasıl ustaca hedef alındığını ve savaşın denizdeki acı gerçeklerini yansıtmaktadır.
8.HELLES BARÇLARI
Çanakkale Savaşı, tarihe yüzlerce geminin çarpıştığı, kahramanlık hikayelerinin yaşandığı bir savaş olarak geçmiştir. Ancak unutulan bazı kahramanlar da vardır ki, onlar da savaşın çıkartma aşamasında önemli bir rol oynamışlardır. Barçlar, ismi belki pek duyulmamış olabilir ama onlar da bu destansı savaşta kritik bir rol üstlenmişlerdir. Barçlar, askerlerin, malzemelerin ve hayvanların taşınmasında kullanılan iki deniz aracını ifade eder.Barçlar, Seddülbahir’de gerçekleşen çıkarma sırasında kullanıldığı düşünülen, altı düz ve az su çeken özel deniz araçlarıdır. Bu araçlar genellikle geniş karinalı olup, bazıları makineli veya makinesiz olarak işletilebilir. Ancak bu kahramanlar, çıkarma sırasında beklenmedik bir sonla karşı karşıya kalmış olabilirler. 25 Nisan 1915 sabahı, Seddülbahir açıklarında görev yapan barçlar, muhtemelen çıkarma esnasında battı. Günümüzde Tekke Koyu açıklarında bulunan bu batık barçların biri 18,2 metre uzunluğunda ve baş kısmında çapası ile zinciri hâlâ görülebilmektedir. Diğeri ise 23,5 metre uzunluğunda ve buhar kazanının hemen yanında, kum üzerinde durmaktadır.Bu barçlar, savaşın unutulan kahramanlarıdır. Çanakkale Savaşı’nda yaşanan her anı hatırlamak, tarihe doğru bir yolculuk yapmak için önemlidir.
9.LUNDY
Çanakkale Savaşı’nın tarihindeki bir diğer unutulmuş hikaye, aslında savaş öncesinde sivil amaçlar için inşa edilen ancak savaşın patlak vermesiyle savaş gemisine dönüştürülen Lundy gemisi’ne aittir. İngiltere’nin Beverley şehrinde 1908 yılında üretilen bu gemi, başlangıçta Hull Steam Fishing & Ice şirketine aitti ve balıkçılık için kullanılıyordu. 33,6 x 6,5 metre boyutlarındaki gemi, Smith marka bir makineye sahipti.Ancak savaşın başlamasıyla birlikte, Lundy gemisine el konuldu ve Çanakkale Savaşı’nda mayın tarama görevi verildi. Ancak talihsiz bir olay, geminin kaderini değiştirdi. 16 Ağustos 1915 tarihinde, cephane yüklerken Türk topçusunun ateşinden kaçmaya çalışan bir gemi olan “Kalyan” ile çarpışarak yara aldı ve batmaya başladı. Gemi, 27 metre derinlikte bulunmakta olup, batmasına neden olan kıç kısmındaki hasar dışında bütüncüllüğünü korumaktadır.Lundy gemisi, Çanakkale Savaşı’nın hikayelerinden birisi olarak, savaşın denizdeki dramatik yönlerini hatırlatmaktadır.
10. ARIBURNU BARÇ
17,5 metre boyunda ve 6,5 metre genişliğindeki bu gizemli batık, 28,5 metre derinlikte bulunuyor. Ahşap bölümleri çürümüş olsa da metal bölümleri hala sağlam durumda.Bu gizemli batığın ne zaman battığı ve neden battığı belirsizdir, 28,5 metre derinlikte yer alıyor. Ahşap kısımları çürümüş ancak metal bölümleri korunmuştur. Diğer barçlardan farklı olarak, bu batığın yükseltilmiş küpeştelere sahip olması dikkat çekicidir. Bu özellik, hayvan taşınması için kullanıldığı düşüncesini akıllara getiriyor. Ayrıca, batığın yakınında başka batık parçalarının bulunması, muhtemelen aynı filodan olduklarını göstermektedir.
11.KÜÇÜKKEMİKLİ BARÇLARI
17,5 metre boyunda ve 6 metre genişliğindeki bu gizemli batık, 30 metre derinlikte yer alıyor. Ahşap bölümleri çürümüş olsa da metal bölümleri hala sağlam durumda.Bu bilinmeyen batığın ne zaman battığı ve neden battığı belirsizdir, 30 metre derinlikte bulunuyor. Ahşap kısımları çürümüş ancak metal bölümleri korunmuştur. Çıkarma sırasında kullanılan barçlar, askerlerin sığ noktalarda kıyıya ulaşımını sağlamak üzere kullanılmıştır. Bu gövdesi çelikten imal edilmiş, güvertesi ahşap olan deniz araçları, çıkarma sonrasında asker, erzak, mühimmat ve hayvan nakli için kullanılmıştır.Bu gizemli batık, Çanakkale Savaşı’nın önemli bir parçası olan barçların hatırasını taşımaktadır.
12.MANİA AĞI
Haliç Tershanesi’nde üretilen Mania Ağları, denizaltıların boğazlardan geçişini engellemek için tasarlanmıştır. Bigalı Kalesi ile Nara Burnu arasına konumlandırılmış 4×4 kare parçalardan oluşan ağlar, Akbaş Koyu’nda dalgıçlar tarafından keşfedilmeyi bekliyor.Mania Ağları, Haliç Tershanesi’nde üretilmiş ve denizaltıların boğazlardan geçişini engellemek amacıyla kullanılmıştır. Her biri 4×4 kare parçalardan oluşan bu ağlar, 60 metre uzunluğa ve 30 metre derinliğe sahiptir. Akbaş Koyu ile Nara Burnu ile Bigalı Kalesi arasında konumlandırılan bu ağlar, toplam 25 adettir ve şamandıralar arasında yaklaşık 1500 metrelik bir alana yayılmıştır.26 Haziran – 27 Temmuz tarihleri arasında kurulan bu ağlar arasında, hala keşfedilmeyi bekleyenler bulunmaktadır. Örneğin, Akbaş Koyu’nda tespit edilen 60 metrelik bir ağ, Mania Ağları’nın bir örneğini oluşturmaktadır ve 106 yıl sonra hala dalgıçların keşfini beklemektedir. Bu ağlar, tarihin derinliklerinde unutulmuş engeller olarak kalmıştır.
13.BEBEK KAYALIKLARI
Bebek Kayalıkları, Halley kuyruklu yıldızının tarihte ilk olarak görüldüğü yer olarak kayda geçmiştir. Antik çağlarda, yaşlı Pilinus ve Aristoteles, Bebek Kayalıkları’na bakan antik yerleşim alanı Aegospotami şehrine büyük bir göktaşının düştüğünü ve aynı zamanda Halley Kuyruklu yıldızının görüldüğünü anlatmaktadır. Bölgede gerçekleşen Aegospotami Savaşı’nın da bu olaylarla ilişkilendirildiği düşünülmektedir.Bebek Kayalıkları aynı zamanda, efsanelere de ev sahipliği yapar. Bir rivayete göre, Korsan baskınlarından kaçan halkın bebeklerini bu kayalıklara bıraktığı ve bu nedenle kayalıkların Bebek Kayalıkları olarak anıldığı söylenir.Dalış severler için, Bebek Kayalıkları bir cennettir. Akıntı dalışı deneyimi yaşamak isteyenler için idealdir. İlk 20 metrede, sarı ve yumuşak mercanların yoğun bir popülasyon oluşturduğu görülür. Kaya çatlaklarında kırmızı ve sarı renkli karabaş balıkları ve uzun antenleriyle böcekler gibi çeşitli fauna türleri bulunur. Ayrıca mürenler, yunuslar, fener balıkları ve kedi köpekbalıkları gibi türlerle karşılaşma ihtimali yüksektir.
14.HMS TRIUMPH
İngiliz donanmasına ait olan Swiftsure sınıfı bir savaş gemisi olan Swiftsure, Vickers tarafından Barrow’da inşa edilerek 15 Ocak 1903’te göreve başlamıştır. Mart 1909’a kadar İngiltere’nin güney kıyılarını koruyan kanal filosunda hizmet vermiştir. Ayrıca, 1. Dünya Savaşı’nın başlangıcında Japon gemilerinin desteklediği Tsing Tao’ya karşı düzenlenen saldırıda görev almıştır. Ocak 1915’te ise Çanakkale operasyonunda görev almak üzere boğaz önlerine gelmiştir.Ancak talihsiz bir olay, Swiftsure’un kaderini değiştirmiştir. 25 Mayıs 1915’te Kaba Tepe’yi bombalarken Alman denizaltısı U-21 tarafından saldırıya uğramış ve bir buçuk saat içinde, içerisindeki 73 kişiyle birlikte torpillenerek batırılmıştır.Swiftsure’un hikayesi, Çanakkale Savaşı’nın dramatik yönlerinden birisidir ve savaşın denizdeki acı gerçeklerini yansıtmaktadır.
Kaynak: Çanakkale Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı