
Ziraat Mühendislerinden Çarpıcı Açıklama; Doğa Katliamı Çanakkale’yi Tehdit Ediyor
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi, zirai eğitimin başlangıcının 179. yıl dönümünde önemli bir açıklama yaptı.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi, zirai eğitimin 179. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, bölgenin tarımsal üretim deseninin eşsizliğini ve geleceğini tehdit eden doğa katliamlarına dikkat çekti. Tarım ve mühendislik eğitiminin erken yaşlardan itibaren verilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, nitelikli ve donanımlı öğrencilerin yetiştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, “179 yıl önce Ayamama Çiftliği’nde başlayan Zirai Eğitim, tarım liselerinde, yüksekokullarda ve Ziraat Fakülteleri’nde devam etmektedir. Türkiye’de 39’u eğitim veren toplam 43 Ziraat Fakültesi bulunuyor. Ancak, Ziraat Fakülteleri’ne öğrenci kabulü, biyoloji, kimya ve fizik gibi temel derslerden eksik netlerle yapılmaktadır. Bu durum, mühendislik eğitiminin temellerine uygun olmayan bir eğitim süreci oluşturmakta ve bu kabul edilemez. Temel bilimler eğitimini almadan üniversitelere yerleşen öğrenciler, mühendislik temellerine uygun bir eğitim alamaz. Güçlü ziraat mühendisliği mesleği, donanımlı Ziraat Fakültesi mezunları tarafından sağlanır,” ifadelerine yer verildi.
Tarımda Sıkıntılar ve Küresel Gelişmeler
Açıklamada, dövize dayalı girdi fiyatlarının artışına ve çiftçilere yeterli sübvansiyon verilmemesine de değinildi. Bu durumun ekili üretim alanlarının azalmasına yol açtığı ifade edilerek, “Geçtiğimiz hafta Almanya’da başlayan çiftçi protestoları, tarım sektöründeki sıkıntıların dünya genelinde etkili olduğunu gösteriyor. Tarımsal üretim modeli, teknolojiye dayalı olmasına rağmen, tarımsal istihdamı kısıtlamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 1,5 milyon hektarlık alan ekilmeden kalmaktadır. Artan işsizlik oranları, önemli ölçüde tarım sektöründen kaynaklanmaktadır. 1990’lı yıllarda %30 seviyelerinde olan tarımsal istihdam, günümüzde %10’lara düşerek %20’lik bir azalma göstermektedir,” denildi.
Çanakkale’nin Tarım Üzerindeki Önemli Rolü
Çanakkale’nin tarımsal üretim deseni ve ürün çeşitliliği açısından özel bir yere sahip olduğu vurgulanan açıklamada, “ Gökçeada ve Bozcaada’nın tarımsal üretim deseni, genel üretim kalıplarına sığmaz. Katma değeri yüksek üretim desenleri, üretici refahı için büyük önem taşımaktadır. Lapseki şeftalisi ve Bayramiç elması gibi coğrafi işaretli ürünlerin üretim alanlarını sınırlayan uygulamalar kabul edilemez. Yenice’den Gelibolu’ya, Ayvacık’tan Biga’ya kadar olan bölgede Çanakkale’nin polikültür üretim deseni, herhangi bir kalıba sığdırılamaz. Tarımsal üretim planları, Ziraat Mühendisleri Odası’nın da içinde yer aldığı geniş katılımlı mutabakatlarla yapılmalıdır,” ifadelerine yer verildi.
Çanakkale’deki Doğa Katliamı ve Ekoturizm Sorunu
Çanakkale’de hızla artan doğa katliamına dikkat çekilen açıklamada, maden faaliyetlerinin doğaya verdiği zararlar vurgulandı. Açıklamada, “Alamos, Nurol ve Cengiz Holding gibi şirketler, Çanakkale’nin doğal kaynaklarını tüketmektedir. Bu şirketlerin faaliyetleri su kaynaklarını yok ederken, doğanın tahribatına yol açmaktadır. Ekoturizm, Çanakkale’de en yoğun şekilde talan edilmektedir. 1/100 binlik planlar yeniden bizimle birlikte yapılmalı ve tarım alanlarının dokunulmazlığı garanti altına alınmalıdır,” denildi.
ÇED Süreçlerinin Yöre İhtiyaçlarına Uygun Şekilde Oluşturulması Gerekiyor
Açıklamada ayrıca, tarımsal üretimde kullanılan teknolojinin önemine değinilerek, kuraklık ve iklim değişikliğine bağlı rekolte tahminlerinin doğru yapılmasının önemine vurgu yapıldı. “Ziraat mühendisliği mesleği, gelişen teknolojiyle birlikte çok daha önemli hale gelmiştir. ÇED süreçleri, yöre halkının sosyo-kültürel, doğal ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde oluşturulmalıdır. Tarımsal üretimin sekteye uğraması, yaşam konforumuzun da sekteye uğramasına neden olacaktır,” ifadeleriyle, tarımın sürdürülebilirliğinin önemi bir kez daha dile getirildi.