Yıkıcı Teknolojilerle Küresel Atılım

Teknoloji alanındaki hızlı değişim ve gelişmeler, ülkelerin rekabet gücünü belirleyen önemli bir faktör haline gelmiştir. Türkiye de bu değişime ayak uydurabilmek ve küresel arenada daha etkin bir konuma gelebilmek adına “Milli Teknoloji Hamlesi”ni başlatmıştır. Bu hamle, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılmasını öngörerek ülkenin teknolojik bağımsızlığını artırmayı amaçlamaktadır.Bu kapsamda, “yıkıcı teknolojiler” alanı üzerinde yoğunlaşılması, mevcut teknolojilerin yerini alacak ve çağın gereksinimlerine uygun şekilde tasarlanmış teknolojilerin geliştirilmesini sağlayacaktır. Yıkıcı teknolojiler, yüksek teknik veya ekonomik performansla önceki teknolojilerin yerini alarak teknolojik, ekonomik ve sosyal değişimler yaratan yeniliklerdir. Bu doğrultuda, Türkiye’nin 2025’e kadar sanayide temel dönüşümler oluşturma potansiyeli taşıyan 12 yıkıcı teknoloji belirlenmiştir. Bunlar arasında gelişmiş malzemeler, mobil internet, nesnelerin interneti, bulut teknolojisi, enerji depolama ve 3 boyutlu yazıcılar gibi başlıklar bulunmaktadır.Milli Teknoloji Hamlesi’nin en önemli hedeflerinden biri, Türkiye’yi bu teknolojilerin üretiminde ve kullanımında dünya lideri konumuna getirmektir. Bu bağlamda, Türkiye’nin bu teknolojilerde en az birinde dünya lideri pazar payına veya marka değerine sahip en az 23 akıllı ürün çıkarması hedeflenmektedir. Bunun için ürün odaklı destekler sağlanacak ve öncelikli sektörlerdeki yatırımlar AR-GE, tasarım, üretim, pazarlama ve ihracat süreçlerini içerecek şekilde desteklenecektir.Ayrıca, yeni teşvik mekanizmaları devreye alınacak ve kamu kurumları ile özel sektör arasında işbirliği ve ortak projeler teşvik edilecektir. Bu çerçevede, TÜBİTAK’ın uygulayıcılığında “Yenilikçi ve Yıkıcı Teknolojiler Çağrısı” açılması planlanmaktadır. Böylece, Türkiye’nin yıkıcı teknolojilerdeki potansiyeli daha etkin bir şekilde kullanılarak ülkenin rekabet gücü artırılacaktır.