✨ Çanakkale'nin Çan İlçesinden Güne Merhaba

Abone Ol
Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Gazete ManşetleriGündem
Trend

Tarihi Mirasıyla Suların Sessiz Tanığı

Gelibolu, Türkiye'nin Avrupa yakasındaki Doğu Trakya'da bulunan bir ilçedir. Gelibolu, kendi adını taşıyan yarımadanın güney kıyısında, Marmara Bölgesi'nin Çanakkale Boğazı'nın Avrupa tarafında, karşı kıyı Lapseki'den 3 kilometre uzaklıkta kurulmuştur.

Çanakkale Boğazı’nın başladığı noktada yer alan Gelibolu, Saroz Körfezi kıyılarında temiz kumsallara sahiptir. Bu bölgeyi sulayan tek hayat kaynağı Korudağı’ndan doğan Kavak Çayı’dır.Kuzey’de dar (5 km) Bolayır kıstağı ile Trakya’ya bağlanır. Bir fay ile sınırlanmış yüksek ve düz batı kıyılarından doğuya, boğaza doğru alçalan, vadilerle yarılmış sırtlardan oluşan yüzey şekilleri jeolojik yapıya uymuştur. Gelibolu ilçesi, aynı isme sahip yarımadanın kuzey-doğu kıyısında, Çanakkale Boğazı’nın Marmara Denizi’ne açıldığı noktada yer alır.

Antik çağlarda kurulan antik kent, bugünkü ilçe topraklarının içinde bulunan Gallipolis’tir. Gazi Süleyman Paşa’nın 1354 yılında bölgeyi fethetmesinden sonra Gallipolis adı Gelibolu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Gelibolu Yarımadası’nın adı da zamanla Khersonesos’tan Gelibolu’ya dönüşmüştür.

Gelibolu, Osmanlı döneminde deniz üssü haline gelmiş, burada bir tersane inşa edilmiş ve Osmanlı’nın Akdeniz’e açılan kapısı olmuştur. 1923 yılında il statüsü kazanan Gelibolu, 1926 yılında Çanakkale’ye bağlı bir ilçe merkezi haline getirilmiştir.Gelibolu, tarihindeki en önemli olaylardan biri olan 1915 yılındaki Çanakkale Savaşları’na bağrında barındırmıştır. Kırım Savaşı öncesi binlerce Fransız askeri ve Bolşevik İhtilalinden sonra ülkelerinden kaçan Rus Wrangel Ordusu askerlerine ev sahipliği yapmıştır.

İlçede bulunan konserve fabrikalarında üretilen ürünler Avrupa’da tanınmış olan Gelibolu, deniz ve karayoluyla kavşak noktasında bulunması nedeniyle turizme oldukça elverişlidir.

GELİBOLU YARIMADASI TARİHİ MİLLİ PARKI

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, adını taşımasına rağmen Eceabat sınırları içindedir. 1973 yılında 33.000 hektarlık bir alana kurulmuş olan bu milli park, Gelibolu Yarımadası’nın güney ucunda yer alır ve Eceabat ilçesinin büyük bir bölümünü kapsar.Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları listesinde yer almasıyla dikkat çeker. Çanakkale Savaşları’nın kara ve deniz muharebelerinin gerçekleştiği yerlerin içinde bulunduğu bu park, zengin tarihî mirasıyla öne çıkar. Batık gemiler, siperler, kaleler ve diğer savaş kalıntıları ile birlikte 60.000’den fazla Türk şehidi ve 250.000’den fazla Avustralya, Yeni Zelanda, İngiliz ve Fransız askerinin mezarları ve anıtlarını barındırır. Park, tarihi sit alanı ve kültürel varlık olarak tescillenmiştir.

GELİBOLU VE ÇEVRESİNDEKİ TÜRK ESERLERİ

Gelibolu ve çevresindeki Osmanlı dönemine ait birçok mimari yapı ve kültürel eser bulunmaktadır. Bu eserler arasında türbeler, yatırlar, hamamlar ve camiler öne çıkar.Gelibolu, Osmanlı kültürünün izlerini taşıyan önemli yapılarla doludur. I. Murad döneminde inşa edilen Ulu Cami (Cami-i Kebir), Bolayır’daki Gazi Süleyman Paşa Camii ve Türbesi, Çimpe Kalesi, Baruthane, İç Liman, Fransız Mezarlığı, Fener Kayalığı’ndaki Azaplar Namazgâhı, Yazıcızade Camii ve Türbesi, Saruca Paşa Türbesi ve Hamamı, Sofuca Halil Mescidi, Ahmed-i Bican Türbesi, Kasapoğlu Hamamı, Namık Kemal’in Mezarı, Sinan Paşa Türbesi, Emir Ali Baba Türbesi, Bayraklı Baba, Çilehane, Kalafat Mehmet Paşa Mezarı, Hallacı Mansur Türbesi ve dünyanın en büyük Mevlevihanesi gibi yapılar Gelibolu’nun zengin kültürel mirasını oluşturur.

Gelibolu Tersanesi ve Piri Reis Müzesi

Gelibolu Kalesi, günümüzde deniz kıyısında görülen kalıntılarıyla dikkat çeker. 711 yılında Arap akınları sırasında Gelibolu’nun korunması için inşa edilen kale daha sonra Osmanlılar döneminde onarılmıştır.

Bu kale, Piri Reis Müzesi’ne ev sahipliği yapar. Müzede, ünlü denizci Piri Reis’i tasvir eden büstler, tablolar ve haritalar bulunur.

Azaplar Namazgâhı

Fener Meydanı’nda bulunan Azaplar Namazgâhı, 1407 yılında Hacı Paşaoğlu İskender Bey tarafından inşa edilmiştir. Askerlerin sefere çıkacakları zaman toplu halde burada namaz kıldıkları düşünülmektedir.

Gelibolu Mevlevihanesi

17. yüzyılda kurulan Mevlevihane, çeşitli dönemlerde onarımlar görmüş ve Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde yeniden inşa edilmiştir. Galata Mevlevihanesi’ne benzer bir plana sahip olan bu mekân, dünyanın en büyük Mevlevihanesi olarak bilinir ve mevlevi törenlerine ev sahipliği yapar.

Gazi Süleyman Paşa Camii (Ulu Camii)

1385 yılında Sultan Murad Hüdavendigar tarafından yaptırılan Gazi Süleyman Paşa Camii, Cuma namazlarında imamın hutbeye elinde kılıç ile çıkması geleneğiyle tanınır. Bu gelenek, Süleyman Paşa’nın fetihlerini anmak amacıyla yapılmaktadır.

Kasaboğlu Ali Bey Hamamı

Has Ahmet Mahallesi’nde bulunan ve II. Murad döneminden kalan bu küçük hamam, tek hamam planına sahiptir ve bir göbek taşıyla iki halvetten oluşur.

Saruca Paşa Hamamı

Alaettin mahallesinde Karaman semtinde yer alan çifte hamam planındaki yapı, II.Murad dönemi eserlerindendir.

GELİBOLU TÜRBE VE MEZARLARI

Gelibolu, bünyesinde barındırdığı çok sayıda türbe sebebiyle Türbeler Şehri ünvanını hak etmektedir. Bu türbelerin bir kısmının denizcilere ait olması da ayrıca dikkate değerdir. Bazı türbeler anıtsal birer yapı iken, bazıları daha sadedir. Bu türbelerin en bilinenleri:

Bolayır Gazi Süleyman Paşa Türbesi

Gazi Süleyman Paşa Türbesi, Orhan Gazi’nin oğlu olan ve halk arasında Rumeli fatihi olarak bilinen Gazi Süleyman Paşa’ya aittir. Gelibolu’yu fetheden kumandanlardan olan Gazi Süleyman Paşa’nın Bolayır beldesinde yaptırdığı caminin yanında bir de kendi türbesi bulunmaktadır. Bolayır yakınlarında atın düşüp ölen Gazi Süleyman Paşa burada yaptırdığı caminin yanına gömülmüştür.

Hallac-ı Mansur Türbesi

İslam’ın mistik şehidi olarak kabul edilen Hallâc-ı Mansur, öğretileri ile birçok mutasavvıfı tesiri altında bırakan, sözleri ve davranışlarıyla tasavvuf tarihinde öne çıkan bir sufidir.

Kaptan-ı Derya Saruca Paşa (?-1454) Anıt Mezarı

Anıt Mezar Fransız mezarlığının hemen altında, Hamza Bey koyuna bakan yamaçtadır. Altı köşeli, bakımlı, güzel bir binadır. Saruca Paşa, Yıldırım Beyazıt zamanında Gelibolu’da Kaptan-ı Deryalık yapmıştır. 1391’de Gelibolu Tersanesini yaptırmıştır. Gelibolu Kalesini onartmış, limanı temizletmiş, dış limanın girişine iki katlıkuleler yaptırmıştır. Üç katlı zincir ile Liman ağzınıkapatmıştır. Onun zamanında Tersanedegemi yapımına başlanmıştır.

Sinan Paşa Türbesi

Gelibolu’da Hamzakoy Meviinde bulunan bu türbede II.Beyazıt’ın damadı, Kaptan-ı Derya Damat Sinan Paşa ve eşi Münire Sultan gömülü. Türbe sekiz köşeli bir planda olup, kasnak üzerine içeriden on metre yüksekliğinde bir kubbe ile örtülü. Türbe Fatih Sultan Mehmet ve Sultan III.Selim tarafından onarılmış. Kesme taştan yapılan türbenin giriş kapısı önünde iki sütunun taşıdığı yuvarlak bir kemer vardır ve bunun da üzeri küçük bir kubbe ile örtülü. Ayrıca sekizgen planlı türbenin her köşesinde altta dikdörtgen, üstte de yuvarlak kemerli alçı şebekeli birer penceresi bulunmaktadır.

Kalender Baba (?-1384) Türbesi

Gelibolu’da Santral Caddesi’nde bulunan bu türbe, Gazi Süleyman Paşa’nın Gelibolu’yu fethi sırasında savaşta yararlılıkları bulunan Kalender Baba’ya aittir. Kalender Baba 1384 yılında ölmüştür. Mezarı üzerinde bir kitabe bulunmakta olup demir parmaklıklarla çevrilmiştir.

Bayraklı Baba (?-1410) Anıt Mezarı

Bayraklı Baba Türbesi yöre için önemli bir adak yeri olarak bilinmektedir. Trakya ve Marmara’nın en önemli yatırlarındandır. Bayraklı Baba Osmanlı ordusunda bayraktarlık yapmış ve bu uğurda şehit olmuş yiğit ve ermiş bir kişidir. Burada dilek adayanlar dilekleri yerine geldiği zaman türbeye tekrar gelerek bayrak asarlar. Halk arasında burada adanan dileklerin genelde çok tuttuğuna inanılmaktadır.

Çilehane

Tasavvuf yoluna girenlerin manevi olgunluğa ulaşmak için insanlardan ayrılıp küçük bir odada yalnızca Allah’ı düşünmek, ona ibadet etmek, onun isimlerini anmak, susmak, az yemek, az içmek gibi uygulamalar ile zihnin Allah düşüncesinde yoğunlaşma yeteneği elde etmesinin sağlandığı bilinmektedir.

Ece Bey Türbesi ve Karainebeyli Köyü

Gazi Süleyman Paşa ile birlikte Rumeli yakasına geçişte ve Gelibolu Yarımadası’nın fethinde çok önemli görevler üstlenmiştir. Neşri, tarihinde; Ondan Ece Bey ve Yakup Ece adlarıyla bahseder. Ece Bey, Gazi Fazıl Bey, Evronos Bey, Hacı il Bey ve Kara Timurtaş Bey gibi Rumeli fütühatının il komutanlarındandır.

Kalafat Mehmet Paşa (?-1793) Mezarı

Kalafat Mehmet Paşa (ö. 1792, Gelibolu), I. Abdülhamid saltanatında, 1 Eylül 1778 – 21 Ağustos 1779 tarihleri arasında on bir ay yirmi gün sadrazamlik yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Kaptan-ı Derya Emir Ali Baba Anıt Mezarı

Kaptan-ı Derya Ali Baba’nın kabri Hamzakoy’unda Sinan Paşa türbesi yakınında yol üzerindedir. Kitabesine göre 1357 yılında oğlu Demirtaş Paşa tarafından yaptırılmıştır. Asıl adı Emir Ali olan bu denizci kişi İmralı Adası’nın fatihidir. Osmanlı İmparatorluğunun II. Amiralidir. Sultan Orhan Gazi ile evlenen Bizans imparatorunun kızı Teodora’yı gemileri ile Bizans’tan alan amiraldir175. Gelibolu’nun fethinde bulunmuş ve o zamanki adı Aya Yorgi Kilisesi olan Büyük Cami civarındaki kanlı savaşta şehit olmuştur.

Kaptan-ı Derya Hüsamettin Paşa Mezarı

Kaptan-ı Derya Güzelce Kasım Paşa Mezarı

Hüseyin Becce Gazi Mezarı

Alaettin Kalfa Türbesi

Hocahamza Türbesi

Hoca Hamza mahallesini adını veren kişidir. Yazıcızade çeşmesinin karşı tarafında Feneraltına doğru inen yerde mezarı bulunmaktadır. Mezarı tamir edilirken aslına uygunluğu bozulmuştur. tamirden önce kitabesinde şunlar yazmaktaydı ; Mebni hazel – mescidül şerif el mübareke el Abdülzaif el muhtaç ilellahi Teala Hoca Hamza el-emir fi şehri zilhiccesene fis’a ve semane mie el hicriyye H.809 M.1406. Mezarı bugün bakımsız bir halde bir Fener 2 sokakta bir evin bahçesindedir.

Fransız Mezarlığı

1854-1856 yıllarında üç yıl süren ve Kırım harbi olarak bilinen, Türk-Rus harbinde Türklerle beraber savaşta ölen 5000 Fransız askerinin anısına 1934 yılında inşa edilmiştir. Bahçesinde kademe kademe mermer mezarlar bulunmaktadır. Bunlar genelde Fransız ya da bu savaşa birlikte katılmış başka uluslara ait general ve yüksek rütbeli subaylara aittir. Mezarlığın alt kısmında küçük bir bina bulunmaktadır. Bu bina içinde savaşta ölmüş beş bin Fransız askerin kemikleri toplu olarak bulunmaktadır.

Namık Kemal’in Mezarı

Vatan ve hürriyet şairi olarak bilinen Namık Kemal, Türk Edebiyatında önemli bir yeri vardır. Şair 21 Aralık 1840 yıllında Tekirdağ ilimizde doğdu. Çok sayıda eser kaleme almıştır. Türk Milliyetçiliği öncülerinden, Genç Osmanlı hareketin mensubu yazar, şair ve gazetecidir. 9 Temmuz 1872’de Gelibolu’ya mutasarrıf olarak atanıp burada yaklaşık 6 ay görev yapmıştır. Daha sonra dönemin padişahı tarafında Yunanistan’a sürgün edilmiştir.  2 Aralık 1888 yıllında Yunanistan Sakız Adasında Vefat etmiştir. Çanakkale Gelibolu’ya getirilip defnedilmiştir.

GELİBOLU KIYI TURİZMİ

Gelibolu, son yıllarda sakin ve huzurlu bir tatil arayanlar kadar sualtı dalışı, rüzgar sörfü ve kitesurf gibi özel ilgi alanlarına sahip olan katılımcıların da tercih ettiği önemli bir destinasyondur.

Bakir koyları ve plajlarıyla ünlü olan Gelibolu, Saros Körfezi, Kömür Limanı, Bebek Kayalıkları, Hamza Koyu ve Güneyli Köyü gibi doğal güzelliklere ev sahipliği yapar. Gelibolu Deniz Feneri de bölgenin önemli simgelerindendir ve ziyaretçiler için keyifli bir keşif noktasıdır.

Güneyli Köyü

Gelibolu ilçesine bağlı küçük şirin bir köydür. Barındırdığı koylar sebebiyle en çok yerli ve yabancı turist çeken bir yapıya sahiptir.

Bebek Kayalıkları

Saros Körfezi yakınlarındaki Bebek Kayalıkları, masmavi denizi ve canlı çeşitliliği ile dalgıç ve sualtı fotoğrafçılarının uğrak yerleri arasındadır. Sahilden tekneler ile ulaşılabilen Bebek Kayalıkları, akvaryumu andıran görünümü ile ziyaretçilerini büyülemektedir. Kayalıklar, ismini altın post efsanesinden almaktadır. Rivayete göre korsanlar, ölümsüzlük sağlayan post için şehri yağmalamaya başlamış, anneler de bebeklerini korumak için onları bu kayalara götürmüştür.

Gelibolu Deniz Feneri

Çanakkale boğaz girişini kontrol edebilecek konumda bulunan Gelibolu Feneri denizden 34 metre yükseklik bulunmaktadır. Kâgir bina olarak inşa edilen ve 9 metre yüksekliğe sahip kulesinden çakan ışığı, 15 deniz mili uzaklıktan görülebiliyor. Osmanlı İmparatorluğu dönemi 1856 yılından bu yana görev yapan fenerin bulunduğu görkemli panoramaya sahip burun park olarak düzenlenmiştir. Osmanlı döneminde “kandil’ ile başladığı denizcilere yol gösterme işlevini, günümüzde teknolojiye uyumlu devam ettirmektedir.

Fener, Çanakkale Boğazı’ndan geçen transit gemi kaptanlarının telsiz konuşmalarında dile getirdiği “Gelibolu Light House’ yani “Gelibolu Feneri’ sözcüğü ile tüm dünya denizcileri tarafından bilinmektedir. Fenere giden yolun başında Hallacı Mansur Türbesi, fenerin yanında ise Azebler Camii namazgâh görülürken, çeşitli yerlerde oturup feneri ve denizi seyrederek dinlenme imkânı bulunuyor. Fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünce koruma altındadır.

GELİBOLU MUTFAK KÜLTÜRÜ

Gelibolu, deniz ürünleriyle ünlüdür. Bunların arasında sardalya ilk sırayı almaktadır. Sardalya kebabı, tuzlu sardalya, sardalya konservesi çeşitleri gibi, sardalyanın çok çeşitli kullanımı söz konusudur. Peynir helvası, Gelibolu lokumu, Mevlevi tatlısı, süt tarhanası, simit lokumu, tavuklu mantı, akıtma, lakerda ve balık çorbası Gelibolu’da rastlayacağınız enfes tatlardandır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu