Kazdağları’na İdam Fermanı: Cengiz ve Nurol Yola Devam!
Kazdağları, Cengiz ve Nurol Holding’in madencilik projeleriyle tehdit altında. Danıştay, itirazları reddetti, ağaç kesimi sürüyor. Ekolojistler mücadeleyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak.
Çanakkale’nin doğal güzellikleri ve ekolojik dengesi, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni Projesi ve Nurol Holding’in Lapseki Altın Madeni Projesi nedeniyle büyük bir tehdit altında. Her iki projeye ilişkin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) olumlu kararlarının iptali için açılan davalar, Danıştay 4. Dairesi tarafından reddedildi. Danıştay, 2/3 oy çokluğuyla aldığı kararla, köylülerin, bilim insanlarının ve çevre savunucularının itirazlarını geri çevirdi.
“Doğanın Katledilmesine İzin Verildi”
Kazdağları Ekoloji Platformu, Danıştay’ın kararını “doğanın ve yaşam alanlarının katledilmesine izin çıkarmak” olarak nitelendirdi. Platform, yaptığı açıklamada;
“Haklı argümanlar, mevzuata aykırılıklar, hukuki uyumsuzluklar yok sayılıp, şirketler ve sermayeden yana bir karar açıklandı. Danıştay, köylülerin, yaşam savunucularının, bilim insanlarının, kurdun kuşun haklı sesini duymazdan, görmezden geldi” ifadelerini kullandı.
İş Makineleri Çalışmaya Devam Ediyor
Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni Projesi kapsamında, Çanakkale’nin Bayramiç ve Çan ilçelerine bağlı Hacıbekirler, Muratlar ve Halilağa köylerinde 5 bin 200 dönüm ormanlık alanda ağaç kesimi, yol açma ve kazı çalışmaları devam ediyor. Proje, ruhsatlı alan çevresindeki 12 köyü de tehdit ediyor. Köylüler ve çevre aktivistleri, kesim motorlarının ve iş makinelerinin önüne geçerek projeyi durdurmaya çalışsa da şirket çalışmalarına devam ediyor.
Mahkeme Süreçleri Devam Ediyor
Cengiz Holding’in işletme izninin iptali için açılan davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kesin karar beklenirken, orman kesim izinlerinin iptali için açılan dava ise devam ediyor. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından şirkete yeni bir işletme izni verildiği bilgisi alınsa da, bu iznin detayları henüz kamuoyuna açıklanmadı.
Kazdağları’nın Geleceği Tehlikede
Her iki proje de Kazdağları’nın orman ekosistemlerini, yerel halkın geçim kaynaklarını ve su havzalarını tehdit ediyor. Çan, Bayramiç ve Karamenderes su havzalarının olumsuz etkileneceği, tarım ve hayvancılığın büyük zarar göreceği belirtiliyor. Yerleşim yerlerinin hemen bitişiğinde başlayan projeler, bölge halkı ve çevre savunucuları tarafından tepkiyle karşılanırken platformdan yapılan açıklamada “Kazdağları’nın idam fermanı” olarak nitelendirildi.
“Süreci Anayasa Mahkemesi’ne de Taşıyacağız”
Kazdağları Ekoloji Platformu, siyasi iktidarın enerji ve madencilik politikalarını eleştirerek;
“Siyasi iktidarın enerji ve madencilik politikaları, taraflı hukuk sistemi ile korununca, sermaye dikensiz gül bahçesinde kârına kâr katmaya, özgürce at oynatmaya devam ediyor. Ülkemizin her yanı enerji ve madencilik projeleri ile doldu. Bu ekoyıkım projelerine karşı ses çıkarmayanlar da tarih önünde bu yıkımlardan sorumlu olacaklar. Halkın, köylünün, yaşam savunucuların sesini, isyanını görmezden gelenler, su kaynaklarını, tarlaları, meraları gasp edenler, ormanları, yaban hayatı yok edenler, ekokırıma yol açanlar mutlaka bir gün, herkese adil davranan gerçek bir hukuk sistemi karşısında hesap verecek! Yöre halkı ve yaşam savunucuları olarak mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Süreci Anayasa Mahkemesi’ne de taşıyacağız” dedi.
