Kazdağı Koruma Derneği Basın Açıklamasından Yargılanıyor

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, 2014 yılından beri düzenledikleri Kazdağı Ekofestivali’nin Bayramiç Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasına tepki göstermek için, 20 Haziran 2023 tarihinde, Bayramiç Kaymakamlığı önünde bir basın açıklaması yaptı.

Beş Yönetim Kurulu üyesi Bayramiç Asliye Ceza Mahkemesi’nde, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet” Suçu ile yargılanıyor. Bugün görülen ilk duruşmada beraat kararı çıkmadı. Hakim, açıklama yapılan Bayramiç Kaymakamlığı önündeki alanın kaymakamlığın eklentisi olup olmadığının araştırılması için keşif kararı verdi. Mahkeme ileri bir tarihe ertelendi.

Duruşma sonrası yapılan basın açıklaması aşağıdaki şekilde: “Derneğimiz, 2012 yılından bu yana, ekolojik yaşamın inşasına katkıda bulunmak ve bölgemizin havasını, suyunu, toprağını, sulak alanlarını, ormanlarını, zeytinliklerini korumak amacıyla, ekolojik yıkıma ve ekokırıma yol açan enerji, madencilik, imar baskısı, ekoturizm gibi çeşitli projelere karşı yoğun bir şekilde mücadele etmektedir. Bu mücadelemiz sırasında rahatsız ettiğimiz kesimlerin ve çeşitli kurumların, itibarsızlaştırma, yasaklama, şikayet, suç duyurusu, dava açma gibi çeşitli baskıları ile karşılaştık ve karşılaşmaya da devam ediyoruz. Bugün de burada bu baskılardan birine daha tanık olduk: 2014’ten bu yana dernek olarak düzenlediğimiz Kazdağı Ekofestivali’nin Bayramiç Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasına tepki göstermek için, 20 Haziran 2023 tarihinde, Bayramiç Kaymakamlığı önünde yaptığımız basın açıklaması nedeniyle, Bayramiç Asliye Ceza Mahkemesi’nde, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet” Suçu ile yargılandık. Süheyla Doğan Ünal, Emine Çelik Adıgüzel, Filiz Taşezen, Seyhan Yüksek ve Meryem Esenay Hacıosmanoğlu olmak üzere beş yönetim kurulu üyemizin yargılandığı duruşmada yaptığımız savunmada, basın açıklamasının en temel haklarımızdan birisi olduğunu ve yaptığımız eylemin 2911 sayılı kanuna muhalefet teşkil etmediğini belirttik. Daha önce de kamu kurumları önünde çok kez basın açıklaması yaptığımızı, diğer sivil toplum örgütleri ve kurumlarında benzer eylemler gerçekleştirdiklerini ve herhangi bir kovuşturmaya maruz kalmadığımızı belirttik ve beraatımızı istedik. Avukatımız Cem Altıparmak, yaptığı savunmada; “İddianamedeki gerekçeler hukuka uygun değildir. Müvekkillerin katıldığı ve beş dakika bile sürmeyen basın açıklaması ile ne kamu düzeni zarar görmüş, ne kamu hizmetinin verilmesi engellenmiş, ne kamu binasına giriş çıkışlara engel olunmuş, ne yaya ve araç trafiği engellenmiş, ne çevre kirletilmiş, ne de bir kamusal mekan işgal edilmiştir. Olayda atıf yapılan suçun maddi ve manevi unsurları oluşmamıştır. Müvekkil sanıkların muhatap kaldığı işbu soruşturma ve davaya konu basın açıklaması, ülkemizde binlerce barışçıl ve şiddet içermeyen ve hiçbir soruşturmaya maruz bırakılmayan basın açıklaması örneklerinden sadece birisidir. Anayasa Mahkemesi içtihatlarındaki hususu bir kez daha hatırlatır isek; Barışçıl amaçlarla bir araya gelmiş kişilerin toplantı hakkını kullanırken kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışlarına devletin sabır ve hoşgörü göstermesi çoğulcu demokrasinin gereğidir. Müvekkillerin atılı suçtan dolayı beraatlerine karar verilmesini talep ederiz.” demiştir. Sonuç olarak, basın açıklaması yapılan alanın kaymakamlığın eklentisi olup olmadığının belirlenmesi için keşif yapılmasına ve mahkemenin ileri bir tarihe ertelenmesine karar verilmiştir. Avukat Altıparmak bir sonraki celsede beraat kararı beklediklerini belirtmiştir. Hakkımızda açılan davalarla, suç duyuruları, baskılar, itibarsızlaştırmalar bizleri yıldıramaz ve mücadelemizden alıkoyamaz. Demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Basın açıklamalarımıza, mitinglerimize devam edeceğiz.”