Eczacı Sevda Çıldan’ın Bakış Açısıyla: İlaç Kullanımı Ve Sektördeki Çözüm Arayışları
2005 yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden mezun olan ve 17 yıldır Çan'da serbest eczacı olarak hizmet veren, aynı zamanda 36. Bölge Eczacı Odası Çan İlçe Temsilcisi olarak görev yapan Sevda Çıldan, üstlendiği sorumlulukla sektördeki gelişmeleri yakından takip eden ve sağlık bilincini artırmaya odaklı bir eczacı.
Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajda, ilaç sektöründeki güncel gelişmeleri, vatandaşların sağlık bilincindeki değişimleri, sektöre dair iyileştirilmesi gereken durumları konuştuk. İşte, Sevda Çıldan’ın gözlemleri ve sektördeki düşünceleri üzerine yaptığımız keyifli bir sohbet:
Kısaca Kendinizden Bahseder misiniz?
Ben Eczacı Sevda Çıldan. 40 yaşındayım. 2005 yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. 2005-2007 yılları arasında Balıkesir’de kamuda eczacılık yaptım. Sonrasında evlendim. Çan’a geldim. 2007 yılından beri de Çan’da serbest eczacı olarak çalışmaktayım. Yaklaşık 17 yıldır da burada hizmet vermekteyim. Eczacı Odaları’nın 2 yıl da bir yaptıkları olağan genel kurulunda 2015 yılında yapılan seçimle 36. Bölge Çanakkale Eczacı Odası Çan İlçe Temsilcisi olarak da halen görevim devam etmekte.
Geçmişten Günümüze İnsanların İlaç İhtiyacındaki Değişim Ve Hangi Hastalıklara Bağlı Olarak Bir Değişim Gösterdiğine Dair Gözlemleriniz Nedir?
Çan özelinde bunu değerlendirecek olursak bulunduğumuz yerin yaş ortalaması yüksek olduğu için kronik rahatsızlıklar devam ediyor ama pandemi ile birlikte halk daha bilinçlendi ve herkesin algısı ek takviyeler oldu. Nasıl vücudumuzu destekleyebiliriz? Nasıl dirençli olabiliriz? Hastalıklardan nasıl korunabiliriz? gibi sorularla bizlere başvuran kişilerin sayısı arttı. Biz bunları pandemiden önce anlattığımızda ‘işe yaramıyor’ algısı çok yaygındı. Pandemi ile beraber her yerde özellikle ana haberlerde çok bahsedildiği için hastalıkların ek takviye/besin takviyesi diye adlandırdığımız ürünlerin ilaçlarla beraber daha doğru tedavi sağladığı, tedavi süresinin kısaltıldığı yönünde algı oluştu ve son 4 yılda ek takviyelere bir yönelim oldu.
Doktor Kontrolü Dışında Kullanılan Antibiyotikleri Nasıl Değerlendirirsiniz?
Reçetesiz antibiyotik kullanımını kesinlikle doğru bulmuyorum. Antibiyotikler ancak bir enfeksiyon varlığında kullanılan ilaç grubudur ve bunun teşhisini de ancak hekimler yapabilir. Bizler Çan’daki eczacılar olarak da reçetesiz antibiyotik kullanımını desteklemiyoruz ve bu grup ilaçların satışını da yapmıyoruz. Antibiyotikler çok kolay direnç geliştirbilecek bir ürün. İlerleyen yaşlarda ciddi bir enfeksiyon olduğunda o zamana kadar eğer birçok antibiyotik bilinçsiz kullanıldıysa vücut hepsini tanıyor olur ve ilaca karşı bir direnç geliştirir. Bu da hastalığın tedavisini olumsuz etkiler. Özellikle halk arasında soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı antibiyotik kullanımı doğru bilinen yanlışlar arasında. Bu gibi hastalıklarda antibiyortikler işe yaramaz. Çünkü soğuk algınlığı ve gripler virüs kaynaklı hastalıklar, antibiyotikler ise bakteri kaynaklı hastalıkları tedavi edici özelliğe sahip. Bilinçsiz antibiyotik kullanımı ne yazık ki bir süre sonra mide-bağırsak florasındaki yararlı bakterileri de öldürebilmekte. Bizler elimizden geldiğince hastalarımızı doğru bilgilendirmeye çalışıyoruz.
Çan’da Diğer Bölgelere Göre En Çok Hangi Hastalıklara Yönelik İlaçlar Temin Ediliyor? Doktor Reçetelerinde Hangi İlaçlar (Hastalık Tanısı) Çoğunlukla Yazılıyor?
Çan’da hava kirliliğinden kaynaklı daha çok astım allerjik KOAH grubu ilaçlar diğer bölgelere göre daha fazla kullanılmakta. Özlellikle çocuk yaş grubunda allerji kaynaklı hastalıklar çok fazla görülmektedir. Erişkin grupta da akciğer rahatsızlıklarına bağlı hastalıklar mevcut.
İlaç Stokları Azaldığı, Bazı İlaçlara Önümüzdeki Zamanlarda Ulaşmayacağımız Bilgisini Nasıl Değerlendirirsiniz?
İlaç stoklarında azalmanın en önemli sebebi ilaç üretici firmaların ülkemizdeki pazardan geri çekilmeleriyle alakalı olarak gelişiyor. İlaç fiyatlarının bağlandığı sabit kurun günümüz ekonomik koşullarının çok gerisinde kalması bunun baş nedeni oluyor. İlaçtaki euro kur güncellemesi enflasyona bağlı olarak aktif edilmelidir.
Geçmiş 2023 Yılını Değerlendiricek Olursak En Çok Hangi İlaçlar Ya da Hastalığa Bağlı İlaçlar Alındı?
2023 yılında en çok ağrı kesici, soğuk algınlığı, grip ilaçları, antibiyotikler, astium allerjik grup ilaçlar alındı. Özellikle son bir yıl da pandeminin de bitmesinin ardından korunmaların azalması bu alandaki hastalıklarda artış olmasına sebep oldu.
İnfluenza Için Verilen İlaçlarla İlgili (Yan Etkileri) Değerlendirmeniz Ne Olur?
İnfluenza bir virüs hastalığı ve bu hastalığa özel antiviral ilaçlar var. Bunların herhangi bir belirgin yan etkisi görülmemekte. Kaldı ki bu grup ve tüm diğer grup ilaçların yan etkisininde fayda zarar ilişkisine göre kullanımına karar verilir.
Nöbetçi Eczanelerin Nöbet Esnasında Uğradığı Saldırılar Hakkındaki Düşünceleriniz?
Biz sağlık hizmeti verdiğimiz için hiçbir şehirde eczaneler tamamen kapalı olmuyor. Sağlık hizmetini aksatmamak için her yerde mutlaka bir eczanemiz 7/24 hizmet veriyor. Tabi bir de çok kolay ulaşılabiliyoruz. Herhangi bir güvenlik önlemimiz yok. Savunmasısız. Bir de her zaman doğru insanlarla karşılaşmadığımız için bu gibi aksilikler oluyor. Bu duruma çok üzülüyoruz. Kınıyoruz. İnşallah böyle haberler duymayız. Yönetimlerden de bu anlamda daha güvenlikli bir alan yaratılmasını talep ediyoruz.Tabi bu durum sadece bizlerin başına gelmiyor her sektörde bu gibi durumlarla karşılaşıyoruz. Fakat sağlıkta o eski saygınlık yitirildi gibi. Hastanın da bizlere bizim de hastalara karşı daha toleranslı olması gerekiyor. Bu konuda toplumu daha fazla bilinçlendirmemiz lazım.
İlaç Kullanmak İstemeyen Kişiler Takviye Gıda Vb. Alıyor Mu?
Ben hiç ilaç kullanmak istemiyorum diyen kişiler bu gibi takviye ürünleri de kullanmıyor bence. Ama takviyelerin gerçekten işe yaradığını düşünüyorum. Çünkü dışarıdan vücudumuza almamız gereken herşeyi besinlerle alamıyoruz. Çünkü artık besinlerimiz de organik değil. Vücuda gerekli bileşenleri alamadığımız zaman da çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabilmekte. Ama vücudun takvilerini yeterli miktarda ve düzenli alan kişilerde hastalanma oranlarının azaldığını da görüyoruz. Bu sebeple takviye çok önemli. Tabi burada da kişiye özel ve ihtiyacına göre takviye ürün önermek de çok önemli. Çünkü her aşamada vücudun ihtiyacı farklılık göstermekte ve her takviye her kişide de aynı etkiyi göstermemekte. Dolayısıyla en iyi sonucu almak için kişiye doğru bir analiz ile ihtiyacı dahilinde takviye önermek en doğrusu. Bir de son günlerde internet kullanımının yaygınlaşması ile birlikte kişiler herşeye çok kolay erişebildiği için internet üzerinden fazlasıyla da takviye gıdalar temin edilebiliyor. Aslında bu ürünlerin bizler internet üzerinden alınmasını istemiyoruz. Bir kere gerçek olup olmadığını asla bilemeyecekler, yeri geliyor bizler bile anlayamıyoruz ve tahlillerle açığa çıkıyor. Peki diyelim ki ürün gerçek, burada da ürünün saklama koşulları devreye giriyor. Acaba bu ürün size doğru saklama koşulları ile mi ulaşıyor? Sonuçta size kargo ile geliyor. Gelene kadar maruz kaldığı sıcaklık, hava, nem gibi faktörlere ne kadar dikkat edildi? Neticede vücudumuza girecek bu ürün, ne kadar sağlıklı olduğu sorgulanmalı. Bu konu ile ilgili çok yaramız var, vatandaşımızın daha bilinçli olması gerekiyor.
İlaçlara Gelen Zamlar Sektörü Nasıl Etkiliyor, Vatandaşın Bu Konudaki Tepkisi Ne Oluyor?
Ülkede herşeye çok zam geldiği için artık vatandaş da bu duruma alıştı. Ama söz konusu ilaç olunca mecbur alınacak. Tabi bu zamlar yine normal karşılanmıyor ve tepki alıyoruz. Aslında tüm dünyaya bakarsak Türkiye’de ilaç daha ucuz. Ama vatandaşa baktığımızda haliyle ilaca erişimde zorlanıyorlar çünkü vatandaş da zammını aldığında ödeyeceği katkı payları daha fazla oluyor.
Sektöre Dair Iyileştirilmesi Gereken Durumlar Var Mıdır? Sizin Konuyla Ilgili Düşünceleriniz
Sektörümüzün en büyük sorunlarının başında durdurulamayan Eczacılık Fakültelerinin açılmaları yer alıyor. Benim 2005 yılında üniversiteye girdiğimde Türkiye’de 8 tane Eczacılık Fakültesi vardı. Şu an bu rakam 60’lara varmış durumda. Haliyle akademik kadrolarının yetersizliği meslekte kalitesiz eğitimi doğurmuş durumda. Bunun yanında güncellenmeyen İFK ve EURO kurları günümüzde bizleri çok zorluyor. Fiyatları zamlandıkça zarar eden başka bir meslek grubu yoktur sanırım. Bizler ilaç yoklarıyla, düşen karlılıklarla, güncellenmeyen İFK’larla uğraşmak istemiyoruz. Bizler ilaç danışmanıyız ve bu görevimizi mesleğimizi en iyi şekilde yerine getirmek istiyoruz. İlaçlara zamlar geldikçe hastalarımızın ödediği katılım payı ve ilaç farkları da artmaya başlıyor. Bu yükün çoğu vatandaşa yükleniyor. Tabiki ülkemizde ekonomik koşulları göz ününe alırsak zorlanmamaları imkansız oluyor. Bir de bunun üstüne ilaçları da bulamayınca tepkiler daha da büyüyor.
Son Olarak Sizin Eklemek Istedikleriniz Ve Görüşleriniz Nedir?
Herkese sağlıklı bir yaşam diliyorum…