Doğası Talan Edilen Köylü Kadınlar, “Cengiz’i İstemiyoruz!”
Çanakkale’de yüzlerce kişi, Kazdağları’nı korumak için "Vahşi Madenciliğe Dur" sloganıyla yürüdü. Çevre dernekleri ve siyasiler mitinge destek verdi.
Çanakkale’de yüzlerce vatandaş, “Vahşi Madenciliğe dur” dedi. Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ile Kazdağları Ekoloji Platformu’nun çağrısıyla gerçekleşen miting Eski Salı Pazarı önünde başlayarak Cumhuriyet Meydanına kadar sürdü. Yürüyüş boyunca çevreciler, kimi zaman vahşi madenciliğe karşı tepkilerini davul zurna eşliğinde dans ederek kim zaman ıslıklar ve sloganlarla sürdürdü. Yürüyüş boyunca sık sık, “Kazdağlarına dokunma”, “Cengiz Kazdağlarından Defol” sloganları atıldı. Yürüyüşte bir vatandaş temsili olarak ağaçları üzerine giydiği ağaçlarla canlandırdı. Yürüyüşün en dikkat çeken yanlarından biri olan yürüyen ağaç elinde, “Gökçeyazı, Çamyayla, Sarı alan ve çevresi İliç” olmasın yazılı bir döviz taşıdı. Çanakkale, Balıkesir başta olmak üzere Türkiye genelinden çok sayıda çevre derneği de mitinge katıldı. Çanakkale’nin köylerinden kadınlar geleneksel şalvarlarıyla, havasına, suyuna ve toprağına sahip çıktı. Yürüyüşe; yöre halkının yanı sıra Çanakkale CHP Milletvekili Özgür Ceylan ile İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi de katıldı.
“Hayvanlarımızla, toprağımızla, sütümüz ve peynirimizle sağlıklı yaşamak istiyoruz. Biz kendi sağlığımızla yaşamak istiyoruz” sözlerine yer veren kadınlar, “Bizim köyümüzü Cengiz almak istiyor. Biz köyümüzü vermek istemiyoruz. Köyümüzün üstü altından daha değerli. Nasıl dedelerimiz bize bu toprakları bıraktıysa, bizde çocuklarımıza aynı doğayı bırakmak istiyoruz. Biz çocuklarımıza, ‘artık sütümüz yok’ demek istemiyoruz” diye belirtti.
“Hayvanlarımızla, toprağımızla, sütümüz ve peynirimizle sağlıklı yaşamak istiyoruz. Biz kendi sağlığımızla yaşamak istiyoruz” sözlerine yer veren kadınlar, “Bizim köyümüzü Cengiz almak istiyor. Biz köyümüzü vermek istemiyoruz. Köyümüzün üstü altından daha değerli. Nasıl dedelerimiz bize bu toprakları bıraktıysa, bizde çocuklarımıza aynı doğayı bırakmak istiyoruz. Biz çocuklarımıza, ‘artık sütümüz yok’ demek istemiyoruz” diye belirtti.
“Köyümüzde Doğduk, Köyümüzde Ölmek İstiyoruz”
Sağlıkla hayvanlarını temiz sularla beslemek istediklerini defalarca kez anlat kadınlar, “Cengiz, bin ağacımızı damgaladı. Kesmek istiyorlar. Biz köyümüzü vermek istemiyoruz. Bize yardım edin. Biz köyümüzde doğduk, köyümüzde yaşamak ve ölmek istiyoruz” dedi.
“Cengiz Holding’i İstemiyoruz”
Hayvancılık ve tarımın çevre kirliliği yüzünden yapılamaz hale geldiğini dile getiren kadınlar, “Biz Cengiz Holding’i istemiyoruz, para istemiyoruz, altın hiç istemiyoruz. Ağaçlarımıza dokunulmasın, ağaçlar olmazsa sular olmaz. Dağlarımızın suları kaçtı. Tankerle su getiriyoruz hayranlarımıza da kendimize de. Cengiz defolsun, suyumuza, toprağımıza dokunmasın” dedi.
“Kazdağlarının Yüzde 90’ı Şirketlerin Talanına Açık Hale Getirildi”
Kazdağları Ekoloji Platformu adına Füsun Kayra ise Biga yarımadası ile Kazdağlarının Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan verilere göre 79’unun ruhsatlandırılmış durumda olduğunu belirtti. Kayra, “Bir dünya mirası olan Kazdağları 72’si endemik, bin 400’ün üzerinde bitki türünün ve sayısız hayvanın yuvası. Kazdağları bin 600’den fazla ruhsat ile 90 civarında yerli ve yabancı şirketin talanına açık hale getiriliyor” dedi.