CHP’de kadına şiddet gölgesi: eski başkan Sibel Erol, parti içi sessizliği kınadı

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale İl Kadın Kolları Kongresi’nde, iki dönem CHP Kadın Kolları İl Başkanlığı görevini yürütmüş olan Avukat Sibel Erol’un kongreye katılımı sırasında gerginlik yaşandı. Erol, kongreye katılan Saim Eşref Özel, tarafından fiziksel müdahaleye maruz kaldığını belirterek konuyu yargıya taşıdı. Kongredeki gerginliğin ardından Erol, yaşananları parti yöneticilerine aktardığını ancak beklediği desteği göremediğini ifade etti. Davanın sanığı Saim Eşref Özel’in avukatlığını ise aynı zamanda CHP Çanakkale İl Başkanı olan Av. Levent Gürbüz üstleniyor. Geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada mahkeme, sanığın savunması alınırken, talebi doğrultusunda duruşmalara katılma zorunluluğu da kaldırdı. Mahkeme, sanık müdafii Av. Alican Karhan’a, dinlenmesini istediği tanıkların isim ve adres bilgilerini 10 gün içinde sunması için süre tanıdı. Öte yandan, hazırlık aşamasında ifadelerine başvurulan Safiye Eraş, Neslihan Gündüz, Didem Gül Çakır ve Arda Can Kurtaran’ın da tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Dava, tanıkların dinlenmesi amacıyla 10 Eylül 2025 tarihine ertelendi.

“Kongreye onur üyesi olarak katıldım”

Kongreye her iki adayın davetiyle katıldığını belirten Av. Sibel Erol, 6 yıl boyunca CHP Çanakkale Kadın Kolları İl Başkanlığı görevinde bulunduğunu, bu görevi iki dönem boyunca seçimle sürdürdüğünü ifade etti. Pandemi nedeniyle ikinci dönemin süresinin uzadığını ve bu süre sonunda tüm yönetim kurulu olarak görevi devretme kararı aldıklarını belirtti. “Uzun süreli görevlerin yıpratıcı olduğunu, partide birçok yetkin kadın arkadaşımızın olduğunu düşündük. Yeni arkadaşlarımıza yer açmak adına topluca istifa ettik. Bu bir tepki değil, tamamen iyi niyetli bir bayrak devriydi” diyen Erol, bu süreçten sonra yapılacak il kongresine onur üyesi sıfatıyla ve her iki başkan adayının telefonla yaptığı davet üzerine katıldığını söyledi.

”Konuşmamın ardından fiziksel müdahaleye maruz kaldım”

Kongrede yaptığı konuşmada, adaylara başarılar dilediğini ve delegeleri vicdanlarıyla oy vermeye çağırdığını belirten Erol, konuşmasının ardından sahneye bir çiçek takdimi için yeniden çağrıldığını ifade etti. CHP’li Erol, “Davet için kürsüye doğru gittiğimde CHP Kadın Kolları Kongresi’nde söz hakkı, oy hakkı ve divana müdahale hakkı olmayan, daha öncesinde tanımadığım bir erkeğin, ‘Oraya çıkamaz, çünkü tarafsız değil’ diyerek bana müdahale etti. Bu kişiyi hiç tanımıyorum, 6 sene sahalarda fiilen çalıştım; karış karış Çanakkale’yi gezdim ama o bey ile hiç tanışmadım. Yeni seçilen il yönetimin kurulunda olduğunu daha sonra öğrendim. Çiçek takdiminden sonra oylamaya geçileceği için salondan ayrılmak üzere kapıya yöneldim. Bu kişi de tam kapının önündeydi. Bana ‘Sen buraya gelemezsin, sen istifa ettin, konuşamazsın, buralarda duramazsın’ diyerek kolumdan çekiştirip, kapının dış kısmına doğru çekiştirmeye başladı” sözlerine yer vererek, arkadaşlarının da olaya tanık olduklarını aktardı.

Olay sonrası CHP’ye bilgi verdi

Sibel Erol bazı arkadaşlarının yanlarına geldiğini ifade ederek, “Arkadaşlarım Saim Eşref Özel’e ‘Burada asıl siz olamazsınız, burası CHP Kadın Kolları İl Kongresi, müdahale edemezsiniz’ dediğinde “Beni il başkanı görevlendirdi, sen burada olamazsın” demeye devam ediyordu. Arkadaşlarımdan biri ‘Sibel başkana kim böyle yaptı’ dediğinde gururla kendini tanıtarak ‘Ben yaptım, ben kovdum. Ne yapacaksın’ diye ekleme yaptı” sözlerine yer vererek sürece dair bilgi verdi. Olay sonrası partisinin il yöneticilerine bilgi verdiğini, Çanakkale milletvekillerinden yalnızca Özgür Ceylan’ın geçmiş olsun ziyaretinde bulunduğunu belirten Erol, partinin diğer kademelerinden destek göremediğini dile getirdi.

“Mahkeme lehime karar verdi, 5 tl’lik tazminat davası açtım”

Sibel Erol, savcılığa yaptığı başvurunun ardından açılan ilk davayı kazandı. Mahkeme, sanığın “basit yargılama” suçundan cezalandırılmasına hükmetti. Erol, yaşananların bir kayda geçmesi ve benzer olayların tekrarlanmaması için sembolik bir tazminat davası açtığını da belirterek, “5 TL’lik tazminat davası açtım. Mesele para değil, caydırıcılık. Kadına karşı uygulanan bu tür müdahalelerin hafife alınmaması gerektiğini göstermek istedim” dedi.

“Sessiz kalanları kınıyorum”

Erol, “CHP gibi öncü bir partinin, kadına şiddetle mücadele konusunda bayrağı taşıyan bir partinin CHP Kadın Kolları’nın, kendi eski il başkanlarına yapılan bu muamele karşısında sessiz kalmasını kınıyorum. O gün destek olmak için toplaşıp salona geldiler. Yaklaşık bir yıldır görevde olan bu arkadaşları sahada hiçbir eylemde bu kadar kalabalık görmedim. Tarafsız kalabilirlerdi, yorum yapmayabilirlerdi ama bunu tercih etmediler. Eğer bu kalabalıkla eylemlere katılsalardı belki birilerine faydaları olurdu. Ben kendime yeterim, bir destek beklentim yok. Ama biz 6 yıl boyunca yönetimdeyken, kadının sesi olmaya, kadına yönelik şiddetin karşısında durmaya gayret ettik. ‘Şiddetin karşısında bizi göreceksiniz’ dedik. CHP Kadın Kolları’nda böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorum” ifadelerini kullandı.

“İstanbul Sözleşmesi için biz çok eylem yaptık”

Erol, açıklamasının devamında, “İstanbul Sözleşmesi için biz çok eylem yaptık. Buradaki asıl ironi şu ki; İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına en yüksek tepkiyi koyan, tüm sivil toplum örgütlerini bir araya getirip ortak mücadele veren bizdik, bizim yönetimimizdi. Ama şimdi aynı partide, kadına şiddete uğrayan kişi benim. Ve bu şiddeti uygulayan da benim partimin bir yöneticisi. Üstelik yapmadığını iddia ediyor” dedi